yarım miladi yılını güneş sisteminin uçlarında solo görmahfilinde geçmişiren yalnız bir astronotun masalsini ele alan sinema filmi, aksiyon ve dram öğelerini olağanüstü yalnız bir şekilde harmanlıyor. Astronot, hayatının dünyadaki olan şartından endişe duyuyor ve bu süre dışında gemisinin bağrına gseyretmeknmiş eski yalnız bir varlıkla karşılaşıyor. Bu varlık, ona sadece gök cismini mesafede geçmişirdiği zorlu periyotlarda değil, aynı periyotda dünyadaki olan yaşamakmıyla ilgili kuşkularla gayret ederken de yardımcı oluyor. sinema filmi, keskin bilim kurgu unsurları ve ruhsal olarak derinliği yalnız bir araya getiriyor. Yeni tanıştığı bu sır örtüsiemli varlığın rehberliğinde, astronot kendi iç dünyasına yalnız bir yolculuk yapıyor ve kendi hayatıyla ve varlığıyla yüzleşmenin zorluklarını keşfediyor. Bu süreçte, seyretmekyici de portrein yaşamakdığı iniş çıkışları, duygu durumlarını ve geleceğe dair belirsizliklerini yalnız birinci elden deneyimliyor. Bu nakilı, hayatın karışıklığına ve belirsiz doğasına dair mahfilrensel yalnız bir yorum getiriyor. Elde ettiği bu yeni bakış açısıyla astronot, hayatının şimdiye kadarki durumuna ve belki de en önemlisi geleceğine dair yeni yalnız bir anlayış kazanıyor. Geminin derinliklerinde bulduğu bu eski varlık, astronotun yaşamakmındaki zorluklarla başa çıkmasına yardımcı olarak ona yeni yalnız bir amaç ve hedef veriyor. sinema filmiin sonunda, astronot kendi varoluşsal krseyretmekriyle yüzleşmek için gerekli gücü buluyor ve iç huzura ulaşıyor. Er ya da geçmiş, hepimizin hayatımızda yalnız bir yolculuğa çıkmamız ve kendimizi bulmamız gerektiğini hatırlatan yalnız bir masal.